Euro 2024’ün başlamasına artık sayılı günler var. Takımlar birkaç haftalarını geçirecekleri otellere yerleşedursun, futbolseverler de adeta dakikaları sayıyor. Cuma gününden itibaren kopacak felaketi de düşününce takımların son durumlarını, öne çıkanları, favorileri ve plaseleri konuşmak için en sakin zamanlardayız. GOLDENHAS editörlerinin turnuvaya ön bakışlarıyla birlikte hem Euro’ya hem de Copa America, Olimpiyat ve transfer sezonuyla birlikte cayır cayır yanan 2024 yazına “hallo” diyoruz.
Ev Sahibi Favorilerden Birisi Mi?
Yazar: Ebrar Topuz
Almanya, İskoçya, Macaristan ve İsviçre'nin mücadele edeceği grupta, heyecan dorukta. Almanya, EURO 2024'e eleme oynamadan ev sahibi kontenjanından katılan takım olarak büyük bir avantaja sahip. Bu avantaj şüphesiz turnuva boyunca görecekleri harika destekle de devam edecek. Grupta yer alan dört takım da turnuva için iddialı kadroları ve yüksek performans beklentileri ile dikkat çekiyor.
Almanya
Almanya, tarihinde 4 FIFA Dünya Kupası, 3 Avrupa Şampiyonası ve 1 Konfederasyon Kupası şampiyonluğu ile Euro 2024’te de beklentinin yüksek olduğu takımlardan. En son 1996 şampiyonasında kupa kaldıran Almanya, uzun süredir kupaya hasret. Bu da izleyicileri, turnuvada gösterecekleri mücadeleye önceden hazırlamış oluyor. Takımın tahmini piyasa değeri 851 milyon euro ile sırayla İsviçre, İskoçya ve Macaristan’ı da geçmiş bulunuyor. Ayrıca piyasa değeri 100 milyon euro ve üzeri 11 oyuncu arasında takımdan 2 oyuncu bulunmaktadır. Florian Witz 130 milyon euro ile listede yer alırken Jamal Musiala 120 milyon euro piyasa değerine sahip. Nagelsmann direktörlüğündeki takımın kaptanlığını Türk asıllı İlkay Gündoğan yapacak. Turnuvanın en geniş ve donanımlı orta saha rotasyonlarından birine sahip olan Almanya’nın kilit isimlerinde ise yüksek piyasa değerleriyle J. Musiala ve Florian Witz ile Euro 2024 için milli takıma geri dönecek ve daha sonrasında kariyerini noktalayacak Toni Kroos olacaktır. Ayrıca şu anda Bundesliga ekiplerinden Bayern München forması giyen Kimmich de beklentinin hayli yüksek olduğu isimler arasında yer almaktadır. En büyük defoları ise son 3 turnuvadır ortada olmayışları ve santrafor rotasyonunun kadronun kalanına oranla kalitesizliği.
Macaristan
Macaristan, Euro 2024 hazırlıkları kapsamında Marco Rossi’nin Teknik direktörlüğünde oynadıkları hazırlık maçlarını namağlup tamamladılar. Ayrıca 14 maçtır yenilgisiz ilerleyen ve bu süreçle birlikte başarılı bir performans gösterip turnuvada şaşırtacak karşılaşmalara imza atacakları düşünülen takım rolünde. Son turnuvada ölüm grubuna düştükleri halde iyi bir oyunla Almanya ve Fransa maçlarından beraberlikle ayrıldılar. Kaptanlığında Ádám Szalai’nin olacağı takımın öne çıkan oyuncularında elemelerdeki performansıyla da ön planda olan ve Liverpool’da forma giyen Dominik Szoboszlai ile kendisiyle birlikte elemelerde dörder golü olan Barnabas Varga ilk sıralarda gelirken, Milos Kerkez ve Roland Sallai’nin de kilit isimler arasında yer aldığı görülmektedir. Son turnuvadaki şanssız grubu unutup bu sefer adlarını bir üst tura yazdırmak istiyorlar.
İskoçya
EURO 2024 öncesi eleme grubunu ikinci bitirerek turnuvaya katılan İskoçya, 1992, 1996 ve 2020 Avrupa şampiyonalarının hiçbir turnuvasında grup aşamasından ileriye adım atamamıştı. Dördüncü kez Euro’da yer alacak takım, elemelerde ve hazırlık maçlarında da çok etkili olamadı. Elemelerdeki 7 golüyle Manchester United’ın orta sahası Scott McTominay ve 3 golü bulunan Aston Villla’lı John McGinn takımın kilit oyuncularının başında gelirken onları Andrew Robertson ile Billy Gilmour izliyor. Steve Clark yönetimindeki takım için kaptan Robertson çok önemli bir role sahip. Robertson kaptanlığında mücadele edecek takımda iyi orta kesebilen, teknik ve isabeti yüksek futbolcu az olduğu için oyuncuların saha içerisinde daha iyi organize olabilmesi ve bunu üç maç boyunca sürdürebilmeleri gerekli görülüyor.
İsviçre
Son turnuvalarda dikkat çekici performanslar sergileyen İsviçre, özellikle Euro 2020'de sürpriz yaparak son Dünya Şampiyonu Fransa'yı elemesiyle öne çıkmıştır. Takım, Shaqiri’nin yaşının ilerlemesi ve Embolo gibi bir forvetin sezonu sakat geçirmesiyle de gol sıkıntısı yaşayacak bir kadroya sahip gözüküyor. Bu kadroda, Manuel Akanji ve Fabian Schär gibi iyi stoperlerden beklenti yüksek olacaktır. Böylece, İsviçre, grupta Almanya’yı zorlayacak takımlardan biri olarak görülmektedir. Takımın kaptanlığını yapacak olan Granit Xhaka, Leverkusen’den takım arkadaşı olan Florian Wirtz ile Euro 2024’te Almanya ile İsviçre mücadelesinde bu sefer farklı takımlarda karşılaşacaktır. Takımın beyni olarak görülen Xhaka, daimî bir pas opsiyonu olarak kilit role sahipken, tecrübeli kaleci Yann Sommer ile Manuel Akanji ve Zeki Amdouini de ön planda olan isimlerdendir. Türk asıllı İsviçreli Murat Yakın’ın teknik direktörlüğündeki İsviçre, güçlü defans hattı ve güçlü kalecisi sayesinde zor gol yemeleriyle avantaj sahibi bir takım olarak görülmektedir.
Akdeniz Havası
Yazar: Utku Karayakalı
B grubuna baktığımızda her ne kadar turnuva Almanya’da gerçekleşecek olsa da bu gruptan buram buram Akdeniz havası esiyor diyebiliriz. Grup üyeleri ise bizlere adeta bir şölen sunuyor.
İspanya
İlk üyemiz İspanya. 2008-12 arası prime dönemiyle majör kupaları süpüren İspanya bir süredir eski başarılardan uzakta daha stabil turnuvalar geçiriyor. Özellikle son iki Dünya Kupası turnuvalarında son 16 turlarında penaltılarla elenen İspanyollar, Euro 2020’de ise yarı finalde son şampiyon İtalya’ya penaltılarda boyun eğerek kupa şansını kaybetmişti. Yine de gençleşen kadrosu ve yetenekli jenerasyonu ile turnuvanın önemli şampiyon adaylarından olan İspanyollar, önemli yıldızlara sahip. Barcelona’nın genç yıldızı 16 yaşındaki Lamine Yamal, City’de FA Cup finali ile 74 maçlık yenilmezlik serisini kaybeden City’nin bel kemiği Rodri ve özellikle yarı finaldeki performansıyla Real Madrid’e Şampiyonlar Ligi’ni kazandıran kritik adamlardan Joselu ve tabii senenin flaş takımı Athletic Bilbao’dan Nico Williams önemli isimlerin öne çıkanları. Açıkçası İspanyolların gerek gruptaki gerek turnuvadaki şansı yüksek görünüyor denebilir.
İtalya
Bir diğer ekibimiz, son turnuvanın şampiyonu, İtalya. Şampiyon apoleti ile çıktıkları Dünya Kupası elemelerinde sürpriz bir şekilde Kuzey Makedonya’ya elenerek bir darbe yedikten sonra, teknik direktör değişikliğine giden Maviler, Mancini yerine Napoli’nin şampiyon hocası Spaletti’nin gelmesiyle aynı İspanya gibi stabil bir şekilde ilerlemektedir. Şampiyon jenerasyonu koruyamamaları sebebiyle bu turnuva için çok büyük favori olarak gözükmeseler de yine de önemli ve dikkat edilmesi gereken bir takımlar. 2020’de de kaleyi koruyan Donnarumma, Serie A şampiyonu Inter’den kariyer sezonunu geçiren iki isim Barella ve Di Marco, Atalanta’nın formda forveti Scamacca ile korku saçmaya devam ediyorlar.
Hırvatistan
Grubun dikkat çeken üyesi ise her turnuvanın mütevazı ekibi Hırvatistan. Son Dünya kupasında üçüncülük madalyasını alan Balkan ekibi, bu turnuva ile bazı büyük yıldızlarına veda edebilir. 2018 Dünya Kupası ile başlayan peri masalının başrolü, kaptan Luka Modric’in muhtemelen milli forma ile son majör turnuvası olacak. Perisic, Brozovic gibi yaşlı kurtlar da yüksek ihtimalle bu kervana katılacaklar, ancak savunma hattında muazzam bir jenerasyona sahipler. Ajax’tan Sutalo ve City’nin yarı golcü yarı savunmacı topçusu Gvardiol tandemi ile adeta etten bir duvar var. Kalede ise Fenerbahçe’nin file bekçisi, 2022 Dünya Kupası’nda penaltılardaki üstünlüğü ile ön plana çıkan Livakovic’i de es geçmemek lazım. Özellikle İspanya’ya korkulu bir rüya olacaklardır. Öncü şampiyon adayı olarak görülmeseler de yine bir sürpriz yapma ihtimallerini de unutmamak lazım.
Arnavutluk
Grubun son ve kâğıt üstünde en zayıf halkası olarak görülen ekibine bakacak olursak eğer Arnavutluk, bu kurtlar sofrasında biraz yanacak gibi duruyor. 2016’dan sonra ikinci kez katılım hakkı elde ettiği turnuvada zor bir gruba düştü ancak biliyoruz ki top yuvarlaktır. Ayrıca lider tamamladıkları eleme gruplarında yalnızca 4 gol yediklerini unutmamak gerekir. Futbolda her an her şey olabilir. Sivasspor’un forveti Rey Manaj, genellikle Serie A oyuncularından oluşan sert bir kadro. Sylvinho ve onun oluşturduğu düzenle birlikte oynadıkları sert futbol gruptaki tüm rakiplere zorluk çıkarabilecek düzeyde.
Akdeniz esintileri ve kaliteli futbola doyacağımız B grubu mücadeleleri 14 Haziran itibarıyla başlayacak. Belki 3 yarı finalisti belki de bir şampiyonu barındıran bu grubu dikkatle takip etmek lazım.
Is Football Coming Home?
Yazar: Öncü Özer
Dünya futbolunun milli takımlar seviyesinde en önemli 2. Turnuvası olarak gösterilen hatta Mbappe ve birçoklarına göre Dünya Kupası kazanmaktan daha zor denen Avrupa Şampiyonası’nın başlamasına sayılı günler kalmışken, turnuvanın belki de sonuçları en çok merak edilen grubu C grubunun analizini gerçekleştirdik.
İngiltere
İngilizler son yıllarda her turnuvada olduğu gibi, bu şampiyonada da medya tarafından favori olarak gösterilmiştir. Kâğıt üzerinde 1,52 milyar Euro piyasa değerine sahip üç aslanlar, sahip oldukları bu değer ile “en pahalı milli takım” ünvanı sahibi konumundalar. Son yıllarda katıldıkları turnuvalarda her ne kadar kupa kazanamamış olsalar da kesinlikle başarısız bir takım izlediğimizi söyleyemeyiz. 2022 yılında, Katar’da grupta çıktığı 3 maçta, 2 galibiyet 1 beraberlik alarak rahat bir şekilde adını son 16 turuna yazdırmayı başarmışlardı. Son 16 turda karşılaştıkları Senegal milli takımını da 3 golle geçen İngilizler belki de çok erken görülebilecek bir turda turnuvanın herkes tarafından favorisi olarak gösterilen Fransa ile karşı karşıya geldi. Kıran kırana geçen maçta Fransızlar, İngilizleri evine erkenden göndermişti. Son yıllarda belki de kupa kazanmaya en çok yaklaştıkları turnuva ise bir önceki Avrupa şampiyonasıydı. Turnuvada fırtına gibi esen üç aslanlar finalde kendi evinde üstünlüğünü koruyamamış ve kupayı İtalyanlara kaybetmişti.1966 yılından beri A milli düzeyde kupaya hasret olsalar da Jude Belligham ve Harry Kane başta olmak üzere, ellerinde inanılmaz bir jenerasyon var. Kupanın ve tabii ki C grubunun en büyük favorisi konumundalar.
Danimarka
Danimarka milli takımını her ne kadar 2022 dünya kupasında oynadıkları kötü futbolla hatırlıyor olsak bile, 2020 Avrupa şampiyonasında yazdıkları ama tamamlayamadıkları peri masalını unutmamalıyız. İlk maçta Eriksen’in kalp kriziyle sarsılan ve çıktıkları ilk 2 maçı kaybetmelerine rağmen son maçta Rusya’yı mağlup eden dinamitler, son 16 biletini kazanmıştı. Son 16 turunda Galler, daha sonrasında çeyrek final de Çekya engellerini geçtiler. Yarı finalde ise bu şampiyonada da aynı grupta mücadele edeceği İngilizlere mağlup olup turnuvaya veda etmişlerdi. Bu turnuvadaki en büyük kozları, elemelerdeki gol yükünü de sırtlayan Rasmus Hojlund. Ayrıca Christensen, Hojberg , Damsgaard ve Andersen gibi büyük oyunculara sahipler. Grupta İngilizlerin arkasında gruptan çıkmasına en çok şans verilen ikinci takım olan dinamitlerin bize nasıl bir futbol izleteceği çok büyük bir merak konusu.
Sırbistan
Son yıllarda yıldız futbolculara sahip hücum hattıyla dikkatleri üzerine çeken Sırbistan, vatandaşlarına ve futbol severlere oldukça hayal kırıklığı yaratan turnuva performansları izlettirdi, ancak bu çok yetenekli ön hattın aksine arka tarafın oldukça soru işaretleri barındırdığı da aşikar. Son Dünya Kupası’nda, grupta çıktıkları 3 maçta yalnızca 1 puan alabilen Sırbistan, bu kötü performansıyla grupta sonuncu olup çok erken veda eden takımlardan birisi olmuştu. 2020 Avrupa şampiyonasına katılım hakkı dahi elde edemeyen Sırplar, başrollerini Dušan Vlahović, Aleksandar Mitrovic ve Dusan Tadic’in oynayacağı kadro ile son yıllarda sevenlerine izlettirdiği kötü turnuva performanslarını unutturmak isteyeceklerdir.
Slovenya
Sadece C grubunun değil tüm turnuvanın en mütevazi kadrolarından birisine sahip şahinler, bu turnuvada sürpriz yapma peşinde olacaklar. Geçtiğimiz 2 büyük turnuvaya da katılım hakkı kazanamayan Slovenler, 2010’dan bu yana ilk kez majör bir turnuvada boy gösterme hakkı elde etti. Son yıllarda elit seviyede futbol oynayan futbolcu olarak sadece Jan Oblak’a sahip olan Slovenler, bu turnuvaya yeni bir yıldız adayıyla gelecekler. O isim ise hiç kuşkusuz 2003 doğumlu Benjamin Sesko. Bundesligada çıktığı 31 maçta, 14 gollük performans gösteren Sloven forvet, ülkesinin kötü giden milli takım karnesine son vermek için elinden geleni yapmaya çalışacaktır. Gruptaki en güçsüz kadro oldukları aşikar, ancak Mart ayında Portekiz’e karşı aldıkları galibiyet ve elemeleri Danimarka ile aynı puanda bitirmiş olmaları sürpriz ihtimalini canlı tutuyor.
Gizli Ölüm Grubu?
Yazar: Dilara Yegin
Avusturya, Hollanda, Polonya ve Fransa’nın yer aldığı grupta her takımın kendi içinde dengeleri, zorlukları ve yetenekleri var. Bir takım favori olurken diğer bir takım bize bir sürpriz yapabilir. Polonya’nın play-off’tan gelmesi, Avusturya’nın elemelerin en iyi ikincisi olması, Fransa’nın favori olması ve Hollanda’nın genç yetenekleri olması bu grubu adeta gizli ölüm gruplarından biri yapıyor.
Fransa
10. kez Avrupa Şampiyonasına çıkan Fransa’nın 2 şampiyonluğu bulunuyor: 1984 ve 2000. Son şampiyonluğun üstünden 24 sene geçmiş olsa da 2016 yılında kendi evinde finalde Portekiz’e yenilerek şampiyonluğu kaybettiler. Hem grubun hem de turnuvanın favorisi konmundalar çünkü FIFA dünya sıralamasında 2. sırada yer alıyorlar ve Elemelerde B grubunu namağlup tamamladılar. B grubunda Fransa, 22 puan topladı ve 7 galibiyet, 1 beraberlik elde ettiler. Elemelerdeki en dikkat çeken galibiyetleri şüphesiz ki 14-0 mağlup ettikleri Cebelitarık maçı. Takımın genel başarılarının yanı sıra oyuncu özelinde de yorum yapmak oldukça kolay. Kadrosunda dünyanın en iyileri arasına girebilecek Mbappe, 8 maçta 9 gol attı ve 5 asist yaptı. Ek olarak, dünya kupasında yaptığı hat-trick de takdir edilesi. Başka bir açıdan Fransa’nın Giroud, Thuram, Kolo Muani santrafor oyuncularındaki bolluk da takım için oldukça avantaj.
Hollanda
Bu sene 11. kez katılacakları Avrupa Şampiyonasında sadece 1988 yılında aldıkları şampiyonluk bulunuyor. B grubunu 2. tamamlamaları, 1. olan Fransa’nın sadece 6 puan geride olmaları ve 8 maçta aldıkları 2 mağlubiyetin ikisinin de Fransa’ya olması iki takımın karşılmasını heyecanla beklememizi sağlıyor. Ancak kadrodan Frenkie de Jong ve Teun Koopmeiners’ın sakatlık nedeniyle çıkmış olması motivasyonlarını düşürebilse de kadrolarında Virgil van Dijk, Depay ve son Dünya Kupası’nın yıldızlarından Gakpo varken iki oyuncunun eksikliğini hissettirmeyebilir.
Avusturya
FIFA dünya sıralamasında 25. sırada olan Avusturya’nın, F grubunun 1.’si Belçika ile aralarında sadece 1 puan var. 8 maçın 6 tanesi galibiyet, biri mağlubiyet ve biri de beraberlikle sonuçlandı. Ve bu elemelerde 17 gol attılar, bu gollerin 3 tanesi penaltı, biri serbest vuruş ve 4 tanesi kafa golü. Türkiye ile oynadığı oynadığı maçta dakika 48’de Gregoritsch’in attığı kafa golü de kafa golü konusunda ne kadar başarılı olduklarının kanıtı. Onlar için ilk bakışta gruptan çıkabilirler demek zor olsa da 3.lük yarışının içinde olacaklardır.
Polonya
Polonya bu sene 5.kez katılıyor şampiyonaya ve gruplardan sadece 2 kez çıkabildiler. Eleme grubunda bulunan Arnavutluk ve Çekya’nın 15 puanı varken, Polonya'nın sadece 11 puanı vardı. 26 Mart’ta oynanan Galler maçında ise 120 dakikada bir tane bile isabetli şut çekememişlerdi. Ancak penaltılarda 5/5 yaptılar ve kalecileri Szczęsny Galler’in penaltı atışını kurtardı. Sürekli teknik direktör değiştirmeleri ve bu yüzden dengelerin bir türlü oturamaması da bir diğer dezavantaj. ayrıca takımda çok fazla santrafor oyuncusu bulunması ama etkilerinin yetersiz olması da oldukça eksi bir durum. Ancak yaşanan durumlar nedeniyle grubunda iddiası en düşük takım Polonya olsa da kadrosundaki Lewandowski, Szymanski, Frankowski gibi isimler bizi şaşırtabilir.
Turnuvanın En Zayıf Grubu
Yazar: Öncü Özer
Belçika
E Grubunun tecrübe ve kalite anlamında en çok göze çarpan takımı kuşkusuz Belçika. Son yıllarda oynanan turnuvalarda her ne kadar bir kupa kazanamamış olsalar da, özellikle 2018 Dünya Kupası’nda oynadıkları futbol hala bütün futbol severlerin aklında. İngilizlerinde olduğu grubu 3 maçta aldıkları 9 puanla lider tamamlayan şeytanlar, daha sonra Japonya ve belki de turnuvanın favorilerinden Brezilya engellerini aşarak isimlerini yarı finale yazdırmayı başarmışlardı. Yarı finalde Fransa ile kıyasıya çarpışan şeytanlar, Fransızlara diş geçirememiş ve kupaya veda etmişlerdi. Üçüncülük karşılaşmasında tekrardan İngilizlerle karşılaşan şeytanlar İngilizleri bir kez daha mağlup edip üçüncülük madalyasını almayı başarmışlardı. Katıldıkları son Avrupa şampiyonasında ise turnuvanın şampiyonu İtalya milli takımına boyun eğen şeytanlar, turnuvaya çeyrek finalde veda etmişti. Son yıllarda Kompany’li, Mertens’li, Hazard’lı altın jenerasyonunu kaybettiği bariz. Ancak başta Kevin de Bruyne gibi bir tecrübe olmak üzere Jérémy Doku, Leandro Trossard ve Loïs Openda gibi yeni yıldızları yetiştirmeyi başaran şeytanların turnuvada göstereceği performans futbolseverler tarafından merak konusu olmuş durumda. Her şey bir kenara atanları Lukaku ve tutanları Courtois turnuvanın en iyi atan-tutan ikililerinden biri olmayı sürdürüyor.
Ukrayna
Ukrayna milli takımı hakkında pek çok şey söylenebilir fakat bu takımı anlatmaya kesinlikle yaşadıkları zorluklarla başlamamız gerek. Yaklaşık 3 senedir ülkeleri işgal altında olan mavi-sarılar, turnuvaya şüphesiz geride kalan 23 takımdan çok daha farklı bir psikolojiyle geliyor. Her ne kadar zor şartlar altında gelseler de mavi-sarıların kadro kalitesini de hafife almamak lazım. Yaşadıkları savaş dolayısıyla 2022 Dünya Kupası’na katılamadıkları halde, katıldıkları son turnuva olan Euro 2020’de çeyrek finale kadar yükselmeyi başarmışlardı. Çeyrek finalde ise İngiliz milli takımına boyun eğip turnuvaya veda etmişlerdi. Kadrosunda Mihaylo Mudryk, Andriy Lunin, Artem Dovbik, Oleksandr Zinçenko ve Roman Yaremçuk gibi önemli ayaklara sahip olan mavi-sarılar, sahaya vatandaşlarının biraz da olsa yüzünü güldürmek için ekstra bir motivasyonla çıkacaklardır. Grupları düşünülünce turnuvanın sürpriz yapması muhtemel ekiplerinden biri konumundalar.
Slovakya
Son yıllarda üst düzey futbolcu yetiştirme konusunda çok büyük sıkıntılar yaşayan Slovaklar, turnuvaya mütevazi bir kadroyla geliyorlar. Son Dünya Kupası’na katılım hakkı elde edemeyen Slovaklar 2020 Avrupa Şampiyonası’nda ise İspanya, İsveç ve Polonya’nın olduğu gruptan yalnızca 1 galibiyet alabilmiş ve gruptan çıkamamışlardı. Bu kez turnuvaya belki de ülke tarihinin en önemli futbolcusu, aynı zamanda en büyük kaptanı olan Marek Hamšík olmadan gelen Slovakların işi hiç kolay durmuyor. Takımın en büyük yıldızı ve Marek Hamšík sonrası dönemin kaptanı olan Milan Skriniar. Ayrıca David Hancko ve Stanislav Lobotka gibi önemli oyuncularla şans yakalamak isteyeceklerdir.
Romanya
2016 yılında yapılan Avrupa şampiyonasından beri hiçbir önemli turnuvaya katılım hakkı kazanamayan Romanya milli takımı, 2016 Avrupa şampiyonasında ise 3 maçta aldığı 1 puan ile turnuvaya gruplarda veda etmişlerdi. Popescu, Hagi ve Illıe’li altın jenerasyonu mumla aradıkları kesin ve kadro kalitesi anlamında ise medya yazarlarına göre görece en zayıf takım konumundalar. Elit düzeyde futbol oynayan tek futbolcuları olan Radu Drăgușin önderliğinde turnuvaya gelen Romanya milli takımının herkesi şaşırtıp E grubunda bir peri masalı yazıp yazamayacaklarına hep birlikte şahit olacağız.
Kalbimiz Millilerimizden Yana
Yazar: Öncü Özer
Türkiye
Geçtiğimiz Avrupa şampiyonasına tüm dünya tarafından en çok sürpriz yapması beklenen takım olarak giden millilerimiz, çoğu medya kuruluşuna göre Avrupa Şampiyonaları tarihinin en kötü performansını sergileyip memlekete dönmüştü. Katılım hakkı kazanılamayan 2022 Katar, teknik direktör değişiklikleri ve milli takımı bırakan futbolcularla adeta kabuk değişimi yaşadık, fakat bu kez üst düzey Avrupa takımlarında oynayan oyuncu sıklığımızın artması ve Avrupa seviyesinde top oynamaya alışık bir takım oluşumuz ve ilk kez elemelerden lider gelmemiz bizleri yeniden heyecanlandırıyor. Hakan Çalhanoğlu liderliğinde geldiğimiz turnuvada, tanıdık rakiplere karşı mücadele edeceğiz. 2008 Avrupa şampiyonasında aynı grupta yer aldığımız turnuvanın en genç takımı Çekler ile Portekizliler ve ilk kez bu arenada sahne alacak olan komşu Gürcistan milli takımıyla kıran kırana 3 maç oynayacağız. Her ne kadar turnuvada tanıdık rakiplerle oynayacak olsak bile, turnuva için oynadığımız 4 hazırlık maçından da elimiz boş bir şekilde döndük. Skorlardan bağımsız olarak İtalya ile oynadığımız maçta sakatlanan Ozan Kabak, hali hazırda formsuz olan stoper tandemimizin iyice zayıflamasına neden oldu. Arda Güler, Kenan Yıldız, Semih Kılıçsoy gibi 2005 doğumlu genç futbolcularımızdan umudumuz yüksek. Millilerimizin en büyük amacı bizlere 2008’de yaşadığımız güzel hatıraları yeniden yaşatmak olacaktır.
Portekiz
2016 Avrupa Şampiyonası’nda grupta 3 maçta aldıkları 3 puan ile en iyi 3. Takım olarak çıkan Portekizliler, başta Polonya ve Hırvatistan ardından da Galler’i turnuva dışına itip finalde ev sahibi Fransa ile oynamaya hak kazanmışlardı. Finalde Portekiz tarihinin en büyük futbolcusu Cristiano Ronaldo’nun erken bir şekilde sakatlanmasına rağmen uzatmalara giden maçta ev sahibi Fransa’yı devirmiş ve CR7’ye ilk majör kupa zaferini tattırmışlardı. Geçtiğimiz Dünya kupasında çeyrek finalde Fas milli takımına şok bir şekilde elenen Portekizliler Fernando Santosu uğurlamışlardı. Bu kez Roberto Martinez ile çok daha ileri turları hedefleyeceklerdir. Turnuvanın hazırlık ve eleme maçlarına bakıldığı zaman en formda olarak gelen takımı olan Portekizliler, F grubunun da tartışmasız favorisi konumundalar. Kadrolarında her ne kadar 39 yaşında olmasına rağmen Cristiano Ronaldo gibi bir süper yıldızı barındıran kalkanlar, aynı zamanda Bruno Fernandes, João Félix, Rafael Leão, Bernardo Silva, Pepe ve Ruben Dias gibi önemli oyuncularıyla beraber, turnuvanın favorilerinden birisi konumundalar.
Çekya
Çekler, her daim Avrupa Şampiyonaları’nın gediklisi olmuşlardır. Son dönemlerde düşüş içinde olsalar dahi 2020 Avrupa Şampiyonası’nda İngiltere, Hırvatistan ve İskoçyalı gruptan 4 puan alarak çıkmayı başarmış ve son 16 turunda herkesi şok ederek 2-0 gibi net bir skorla Hollanda’yı kupa dışına itmeyi başarmıştı. Fakat bir üst turda bir peri masalının öznesi değil nesnesi olduklarını anlayacaklardı. Masalın başrolü Danimarka’ya diş geçiremeyen Çekler, çeyrek finalde 2-1 mağlup olmuş ve evlerine dönmüşlerdi. Kadrosunda son turnuvanın da golcüsü Patrik Schick, Tomáš Souček ve Adam Hlozek gibi üst düzey futbolculara sahip olan Çekler, 2020 Avrupa Şampiyonası’nda ülkesine yaşattığı gururu tekrarlamak ve bu sefer masalın esas kahramanı olmak için mücadele edecekler.
Gürcistan
Tarihinde ilk kez uluslararası bir turnuvada boy gösterecek olan Gürcistan milli takımı, her ne kadar medya tarafından çok şans verilmeyen bir takım olarak görülse bile aslında çok da güçsüz bir takım olduğunu söyleyemeyiz. Avrupa şampiyonasına katılım hakkı elde edebilmek için oynanan play-off maçlarında önce Lüksemburg’u daha sonra da 2004 şampiyonu Yunanistan’ı turnuva dışına itmeyi başaran Gürcüler, turnuvaya F grubundaki boş slotu kaptılar. Kadrolarında Khvicha Kvaratskhelia ve Giorgi Mamardashvili gibi elit seviye futbol oynayan 2 süper yıldıza sahip olan Gürcüler, turnuvaya ve tüm medyaya kötü bir takım olmadıklarını kanıtlamak ve ilk turnuvalarından toplayabildikleri kadar tecrübe toplamak için mücadele edeceklerdir.
Favoriler, Plaseler, Dark Horse’lar
Yazar: Yiğit Şen
Even though the European Championships are always a tournament full of surprises, we rarely witness fairy tales ending with a championship. Denmark and Switzerland in the last tournament, Wales in 2016 and us in 2008 were among those who exceeded expectations. Greece in 2004 remains in our memories as the last tournament where a fairy tale ended with a trophy. Therefore, let’s act a little early this time and compress the teams that are likely to make a name for themselves in the tournament into a pyramid.
Piramidin en üst basamağı tabi ki de favoriler. Fransa ve İngiltere son kadro durumları ile kuşkusuz bu turnuvanın en büyük iki şampiyonluk adayı. Bu turnuvayı başka hiçbir takımın kazanamayacağını İngiltere ve Fransa’nın kaybedebileceklerini söyleyebiliriz. Talihsizlik şu ki çok büyük ihtimalle bu ikili yarı finalde eşleşerek turnuva takipçilerine erken final izletecekler. Bu basamağın yarım tık altına plaseler ve favoriler arasına yazılabilecek tek ekip ev sahibi Almanya. Net bir şekilde favori görünmeme sebepleri son turnuvalardaki başarısız performansları ve golcü problemleri. Ancak en az Fransa ve İngiltere kadar kaliteli bir kadroya sahipler ve Kroos’un dönüşünden de anlaşılabileceği üzere evlerindeki bu turnuvayı bir başka önemsiyorlar.
Piramidin bir alt basamağı yani plaseler eski başarılı jenerasyonlarını genç yıldızları ile birleştirebilme noktasında sorun yaşayan 3 eski şampiyondan oluşuyor. Sırasıyla 2020, 2016 ve 2012’nin şampiyonları İtalya, Portekiz ve İspanya. Şampiyonluk için muhakkak biraz yıldız performansı, güçlü bir teknik adam becerisi ve biraz da şansa ihtiyaçları olacaktır. Ancak unutulmasın onlar halen daha çok güçlü üç futbol ekolü. Zirvedekilerin hatasını kollayacaklardır.
Üçüncü basamağa Dark Horse’lar diyebiliriz. Veya sürpriz adayları. Onların şampiyonluk şansları oldukça düşük ama bazılarını son 8 veya son 4 arasında görebiliriz. Kendi içlerinde ayırmak gerekirse Belçika, Hollanda ve Hırvatistan gizliden gizliye ilerleyecek ve maç maç bakacaklardır. Belçika kolay grupta oyun sistemini keskinleştirecek zamana sahip. Hollanda da hazırlık maçlarında oldukça hazır göründü. Hırvatistan hakkında ne demek gerekir pek emin değilim. Onların başarısız olacaklarını söylemek çok zor çünkü ellerindeki takım tam bir turnuva takımı. Ancak yine o grupta işleri çok zor. Büyük başarı geleneklerine sahip olmasalar dahi göz ucuyla yukarıları kovalayacak ekipler ise Danimarka, Türkiye ve Ukrayna. Bu üçlüden en az bir tanesinin turnuvaya damga vurabilecek potansiyelleri var. Ellerinde genç, aç ve kaliteli isimler var. Dileriz ki başarılı bir turnuva geçiren ve damga vurmayı başaran ay yıldızlı ekibimiz olsun.
İlk Defa Oynayacaklar ve Son Turnuvası Olanlar Yıldızlar
Yazarlar: Yiğit Şen and Öncü Özer
Turnuva geçmişte pek çok genç yıldızın güneşini doğurmuştu. Buraya damga vurarak transfer yapan özel isimler, Torres’ler Ozil’ler hala aklımızda. Ancak aynı zamanda2024 pek çok yıldızın Avrupa Şampiyonalarına vedasına sahne olacak.
2003 doğumlu Sloven forvet Benjamin Sesko bu turnuvada ülkesinin tartışmasız en çok performans beklenilen futbolcu konumunda. Geçtiğimiz sezon Bundesligada Leipzig formasıyla gösterdiği olağan üstü performansı ile dikkatleri üzerine çeken Sloven forvet, piyasa değerini 50 milyon Euro’ya kadar çıkarmayı başarmıştı.
Bir başka 2003 doğumlu yıldız adayı ise Danimarka’nın en büyük gol ümidi Rasmus Højlund. Kopenhag alt yapısında gösterdiği performans ile önce Atalanta, daha sonra Manchester United yetkililerinin dikkatini çeken Danimarkalı forvet, bu sezon Manchester United formasıyla premier ligde 10 gol 3 asistlik katkı sağlamıştı. O da ilk defa Euro sahnesine çıkacak.
Avrupa Şampiyonaları tarihinin Martin Ødegard’dan sonra en genç futbolcusu ünvanını ele geçiren genç kanat Lamine Yamal, 90 milyon euroluk piyasa değeri ile bu listenin en pahalı futbolcusu konumunda. Barcelona alt yapısının en parlak yıldızlarından birisi olan Yamal, İspanyol taraftarların bu genç yaşına rağmen en çok yeteneğine muhtaç oldukları futbolcu konumunda. Barcelona formasıyla 37 maça çıkan genç oyuncu 5 gol 8 asistlik bir performans sergiledi.
Türk futbol tarihinin şüphesiz en büyük bireysel yeteneklerinden birisi olan Arda Güler, Fenerbahçe formasıyla geçirdiği müthiş sezonun ardından, geçtiğimiz sezon yüksek bir bonservis bedeliyle dünyanın en büyük klübü Real Madride transfer olmuştu. Madrid formasıyla süre aldığı kısıtlı süreyi çok iyi değerlendiren Arda, 10 maçta gösterdiği 6 gollük performansla Don Carlo hocanın gözüne girmeyi başardı. Özellikle sezonun sonunda gösterdiği performans ile, Türk halkının turnuva için en çok merakla beklediği futbolcu konumunda.
Son turnuvasını oynayacak oyunculardan en önemlisi artık 39 yaşını dolduran ve 6. Turnuvasına hazırlanan Cristiano Ronaldo. O açık ara turnuva tarihinin en çok forma giyen ve en çok gol atan ismi. Aynı zamanda 2016 yılındaki kupayla birlikte bir kazanan. Bir Dünya Kupası daha oynamak istediğini elbette biliyoruz ancak 2028’de 43 yaşında onu izlememiz pek mümkün gözükmüyor. Hazır Ronaldo’dan bahsetmişken vatandaşları Pepe ve Patricio’nun da son turnuvası olduğunu da es geçmeyelim.
Real Madrid’in altın yıllarında orta sahada büyük bir dominasyon kuran ve üst üste 3 toplamda 6 Şampiyonlar Ligi kazanan Modric ve Kroos ikilisinin de artık ülkeleri için son Avrupa Şampiyonaları. Hırvatların altın jenerasyonundan Perisic de 2028’e kadar kramponlarını asmış olabilir.
Almanlarda bir veda da 38 yaşındaki file bekçisi Neuer ve 35 yaşındaki Müller’den gelebilir. 2012’den itibaren 4 Avrupa Şampiyonası oynadılar ve artık onlar için de veda vakti yaklaştı. 2020’de harika performanslarıyla Danimarka için fark yaratan Schmeichel ve Kjaer ve ilk maçta geçirdiği kalp krizine rağmen önce futbola ve şimdi Avrupa Şampiyonası’na dönen Eriksen’in de bu sahneye vedalarına şahit olacağız. Fransızlarda ise veda eden isim Olivier Giroud.