Hollywood’un En Çok Beklenen Gecesi: “Oscar”

Bütün sinema sektörü ve film severler tarafından heyecanla beklenen 96. Akademi Ödülleri, 11 Mart’ta sahiplerini buldu. Her sene sinema dünyasında tartışmalar yaratan adaylık seçimleri, fikir ayrılıkları oluşturan ödül sahipleri ve törende gerçekleşen beklenmedik kaosları ile bu sene de Oscar, tüm dünyanın gündemine oturmayı başardı. Sadece ABC Kanalında 19,5 milyon izleyiciye ulaşan tören, 2020’den bu yana en çok izlenen Oscar Ödül töreni oldu. Ayrıca ülkemizde de Disney+, canlı bir şekilde ödül törenini izleme şansı sundu. Geçen sene de Oscar’da sunuculuk yapmış olan Jimmy Kimmel, bu sene de ekranlarda bizi karşıladı ve yaptığı göndermeli şakaları ile gündeme gelmeyi başardı.

Her ne kadar birçok film aday olmuş olsa da çoğu kişinin aklına kazınan “Oppenheimer” ve “Poor Things”, tahmin edildiği gibi büyük bir rekabete girdiler ancak gecenin yıldızı, biri en çok beklenen En İyi Film kategorisi olmak üzere 7 ödül ile Oppenheimer oldu. Oppenheimer’ın kendisine hayat veren Cillian Murphy, En iyi Erkek Oyuncu kategorisinin kazananı olurken, Robert Downey Jr. ise En iyi Yardımcı Erkek Oyuncu kategorisinin kazananı oldu ve iki başarılı oyuncu, hayatlarının ilk Oscarını evlerine götürmeyi başardılar. Ayrıca filmin yönetmeni Christopher Nolan’da En İyi Yönetmen kategorisinin kazananı oldu ve böylelikle bir türlü sahip olamadığı Akademi ödülüne 22 yıllık adaylık sürecininin ardından sahip oldu. Bunlara ek olarak Oppenheimer; En İyi Görüntü Yönetimi, En İyi Film Müziği, En İyi Film Kurgusu kategorilerinin de sahibi oldu ve geceye adını altın harflerle yazdırmayı başardı.

Şimdi ise gelelim gecenin bir diğer yıldızına. “Poor Things”, 4 ödül ile gecenin 2. en büyük filmi oldu. Filmin başrolü Emma Stone, En İyi Kadın Oyuncu kategorisindeki adaylığının sahibi olarak 2017 yılında La La Land’deki başarısıyla kazandığı 1. Oscarının yanına Poor Things ile bir yenisini eklemeyi başardı. Ayrıca En İyi Makyaj ve Saç Tasarımı, En İyi Kostüm Tasarımı ve En İyi Yapım Tasarımı ödüllerinin sahibi de Poor Things oldu.

Ana adaylıkların çoğuna değindiğimize göre şimdi ise gecede gerçekleşen bazı gelişmelerden bahsedebiliriz. Gece boyunca herkesin aklında olan bir diğer önemli konu ise İsrail-Hamas arasındaki savaştı. Çoğu oyuncu ve yönetmen, ödül konuşmalarında ya da röportajlarında savaş hakkında tepkilerini belli ederek durdurulmasını ve masumların zarar görmemesi gerektiğini savundukları konuşmalar yaptı.

Bir diğer tartışma konusu olan olay ise 6 adaylık almasına rağmen sadece 1 tanesine sahip olabilen “Barbie” filmiydi. Yayınlandığı günden beri gündemden düşmeyen Barbie, sadece Billie Eilish ve kardeşi Finneas tarafından bestelenen “What Was I Made For?” şarkısı ile En İyi Özgün Şarkı kategorisinin sahibi oldu. Böylelikle Billie, 2 Oscar ödülüne sahip olmuş en genç isim olarak 22 yaşında bir rekora imza attı. Ayrıca ikili, şarkıyı törende canlı bir şekilde seslendirerek bütün izleyicilere unutulmaz anlar yaşattı. Fakat hiç şüphesiz performans konusunda geceye çok farklı bir boyut katan “I’m Just Ken” ile Ryan Gosling, rengarenk sahne dekorları ve iddialı koreografilerle gecenin akıllardan silinmez anlarından biri olmayı başardı.

Gece boyunca birçok isim birbirleriyle yaptıkları etkileşimler sayesinde gündeme geldi. Bunlardan biri ise La La Land başrol oyuncuları Emma Stone ve Ryan Gosling’in etkileşimiydi. Birlikte çalıştıkları film sayesinde izleyicilerin sevdiği ikili, gecenin en büyük ödüllerinden birine ve akıllardan silinmeyecek bir performansa sahip oldular. Bu durum izleyicilerde bir tebessüm bıraktı çünkü La La Land’de Emma’nın karakteri çok ünlü bir Hollywood oyuncusu olmuşken Ryan’ın karakteri ise sanatçı kimliğiyle hayatına devam etmişti. Sanki başka bir evrende aynı kaderi paylaştıkları halleri ile yeniden bir araya geldiler. Bu tesadüf gecenin en tatlı anlarından biri olarak akıllarda yerini aldı.

Şimdi ise gelelim diğer En İyi Film adaylarına. “The Zone of Interest”, En İyi Ses ve En İyi Uluslararası Film adaylıklarının sahibi olurken, “American Fiction”, En İyi Uyarlama Senaryo adaylığına ve “Anatomy of a Fall” ise En İyi Özgün Senaryo adaylığına sahip oldu. “Killers of the Flower Moon” ve “Maestro” ise geceden hiçbir ödül alamadan ayrıldı.

Gecenin bizim ülkemizde üzerine konuşulan bir diğer konusu ise bütün yemeklerin “Karaca” markası tarafından özel olarak hazırlanan yemek servisleri ile verilmiş olmasıydı. Karaca’nın “Red Carpet Koleksiyonu” olarak ürettiği özel servisler, Oscar gecesi Hollywood’un binlerce ismiyle masalarda buluştu.

Ayrıca John Cena, geceye unutulmaz bir giriş yaparak sahneye ödül sunmak amacıyla çıplak çıktı ve bütün izleyicileri şaşırttı. Bir diğer hakkında eleştiriler yapılan konu ise gecenin son kategorisi olan En İyi Filmi açıklamak amacıyla sahneye çıkan Al Pacino’nun herkesi hazırlıksız yakalayan kazananı açıklama anıydı. Bütün tören boyunca her kategori için tek tek adaylar tanıtılmış ve hakkında konuşulmuş olmasına rağmen Al Pacino, en büyük kategoride hiçbirini tanıtmamayı seçip direkt ilk cümlesiyle kazananı açıklayarak geceyi kendi tarzıyla noktaladı ve Akademi Ödülleri Oppenheimer ekibinin ödül konuşması ile sona erdi.

Her sene birçok konuda izleyicileri şaşırtmayı başaran Akademi Ödülleri, ilk defa bu sene yapılan tahminlere yakın ödül dağılımları yaparak adının üzerindeki soru işaretlerini en azından bu senelik az da olsa temizledi diyebiliriz. Önümüzdeki sene yeni filmler ve yeni adaylıklarla Oscar kırmızı halısında görüşmek üzere!

Kaynaklar: