Aysel Damar Röportajı

Üniversitemiz bünyesinde kadın-erkek basketbol, yüzme, 3x3 basketbol ve korfbol branşlarında antrenörlük yapan Aysel Damar ile takımların durumları ve yeni sezondan beklentileri hakkında konuştuk.

Korfbol

Bu sporun tercih edilmesindeki sebepler nelerdir?

Aysel Damar: Korfbol, kadın ve erkeklerin aynı anda oynadığı bir spor branşıdır. Biz de yaklaşık 8-9 sezon önce açtık korfbol branşını. Çok başarılı bir şekilde gidiyoruz, süper ligdeyiz. Yani üniversite liglerinin en üst ligindeyiz. Bundan altı sezon önce U20 milli takımına sporcu gönderdik. Yani ilk defa korfbolu üniversitede bizimle öğrenip daha sonra milli takıma giden bir sporcumuz var. Belki bu da üniversite tarihinde bir ilktir. Bu şekilde devam ediyoruz. Geçtiğimiz sezon süper ligde yer aldık, gruplarda 2. olduk. Bir önceki sezon birincilikle şampiyon olmuştuk. İki senede bir kupa alıyoruz, milli takıma oyuncu gönderiyoruz, kulüplere oyuncu gönderiyoruz.

Bu seneki kadronun durumu ve sezondan beklentileriniz nelerdir?

Aysel Damar: Biz çok fazla mezun verdik. Özellikle kızlarda basketbolcuları mezun verdik. Korfbol birazcık daha basketbolcu ağırlıklı bir takım. Kız tarafında 3 tane sporcumuzu mezun ettik. Yeni bir jenerasyon oluşturacağız. Erkeklerde çok önemli iki oyuncumuzu mezun ettik, kaptanları mezun ettik. Yani 5-6 kişilik bir açığımız var ama biz bir şekilde alttan oyuncu yetiştiren ve takviye yapan bir takımız. Önümüzdeki haftalarda seçmeler var, basketbol takımımızdan korfbola yönlendirebileceğimiz kişileri seçmeye çalışacağız. Yeni bir jenerasyonuz, her sene çalışarak takımı tekrardan dizayn etmeye çalışıyoruz.

Elemelere katılacak kişilere ne söylemek istersiniz?

Aysel Damar: Bir şekilde sporun içerisinde olmuş olmaları yeterli. Biraz daha basketbola, hentbola yatkınlıklarının olması yeterli bizim için. Zaten branşı sıfırdan öğrettiğimiz için spora yatkınlığının olması, herhangi bir branşta yer almış olması ve antrenmanlara devam etmesi önemli. Bir şekilde öğretiyoruz, sporcularımızı yetiştiriyoruz.

3×3 Basketbol

Okulun 3×3 basketbola olan bakışını merak ediyorum.

Aysel Damar: 3x3 basketbol dünyada çok fazla rağbet gören bir branş haline geldi. Tokyo olimpiyatlarında ilk defa olimpiyatlarda yer aldı ve çok popüler bir branş oldu. Özellikle Rusya’da en çok izlenen branştı, olimpiyatlarda yüzmeyi ve atletizmi geçmişti. Bu anlamda ben de çok keyif alıyorum, hem öğretmekten hem de müsabakalara sporcu yetiştirmekten. Biz 2019 yılında kızlarda ve erkeklerde Türkiye 2.si olduk. Bu çok büyük bir başarı çünkü okul takımımızda burslu sporcular var ama aktif olarak basketbol ya da 3x3 basketbol oynayan sporcularımız yoktu. Yine antrenmanlarla bir başarı yakaladık. Daha sonra pandemi araya girdi, pandemiden sonraki sene Polonya’da Lodz şehrinde Avrupa Şampiyonası’na katıldık kadınlarda ve erkeklerde. Bizim için artık lokomotif bir branş haline geldi 3x3. Hem antrenörlüğünü yapıyorum hem de keyifli bir şekilde Üniversiteler Ligi’nde devam ediyoruz. En son Redbull ve Üniversite Sporları Federasyonu yarışmalarına katıldık. Zaman zaman Türkiye’de ve İstanbul’da derece alıyoruz, bu şekilde devam ediyoruz 3x3’e.

Peki, elemelere gelen öğrenciyi basketbola veya 3x3’e yönlendirirken nelere dikkat ediyorsunuz?

Aysel Damar: Benim ana branşım basketbol. Eskiden milli takım menajerliği yaptım, milli takımlarda yer aldım. Tabii ki fundamental, teknik basketbol yeterliliği, atletizm özellikleri. Bunlara çok dikkat ediyorum. Bizim için sporcu karakteri de çok çok önemli bir yerde. Takım içerisindeki disipline uyum sağlayabilecek çocuklarla çalışıyoruz. Bu zamana kadar şanslıydım, hiç sıkıntı yaşamadım.

Hiyerarşi bizde çok önemli, alt-üst dengesi çok önemli. Yeni gelen çaylakların yukarıdaki kaptanlara karşı çok büyük bir saygı duymaları gerekiyor. En önemli şey çalışmamız. Yani haftada 3-4 antrenman yapıyoruz, 1.5-2 saati bulan antrenmanlarımız var. Hem basketbol antrenmanı özelinde hem kuvvet antrenmanı özelinde. O yüzden elemelere gelecek çocuklar gelmeden önce çalışsınlar. Fundamental yeteneklerini daha da üst seviyeye çeksinler. Kadroyu geniş tutuyorum çünkü sakatlıklar oluyor, derslerinden dolayı takımı bırakan çocuklar oluyor. 16-18 kişilik ana kadroyla başlıyorum daha sonra 12-14’e düşürüyorum.

Yüzme

Okulun spor salonunda havuz yok, antrenmanlar nasıl yapılıyor?

Aysel Damar: Yüzme branşında daha önceki senelerde Türkiye derecesi, şampiyonluğu yaşayan bir takımız bireysellerde. Engin vardı, mezun oldu. O 400 metre serbestte her sene Türkiye derecesi yaptı. Sinem vardı, kelebekte Türkiye ikincisi oldu. Biz yüzmede şöyle bir şey istiyoruz: Aktif olarak kulübünde yer alan çocukları, antrenmanlarını yapan sporcuları biz Türkiye Şampiyonası’na götürüyoruz çünkü havuz ve tesisimiz olmadığı için bu konuda antrenör desteği de veremiyoruz. Ama bize kulüplerinde antrenman yaptıklarını ve lisanslı sporcu olduklarını belgeleyen sporcularımızın yıl içerisindeki takibini yapıyoruz. Yarışları oluyorsa onların takibini yapıyoruz. Ve biz Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu yarışmalarına götürüyoruz. Bu şekilde yüzme takımını oluşturup sene içersinde devam ettiriyoruz.

Okulun yüzme branşındaki seviyesi ne durumda?

Aysel Damar: Daha önceki senelerde Engin, Sinem gibi birçok sporcumuz Türkiye’de derece yaptı ama takım halinde bir kupamız yok. Bireysellerde madalyamız var. Şu anda da içeride milli bir sporcumuz var. Son 1-2 senedir de madalya almak için uğraşıyoruz, umarım bu sene alırız.

Bu sezondan beklentileriniz nelerdir?

Aysel Damar: Kayra var içeride ondan madalya bekliyoruz. Genelde hep 4. veya 5. oluyor, kıl payı kaçırıyor. Ondan bekliyoruz.

Basketbol (Kadın – Erkek)

Takımlarımızın başarılarından bahseder misiniz?

Aysel Damar: İki takımı da ben çalıştırıyorum. Biz sporcu bursu verirken aktif olarak milli takımlarda, kulüplerde oynayan sporcular değil de seçmelerden gelen sporcuları dahil ediyoruz. Biraz daha istekli, basketbol takımında gerçekten olmak isteyen sporcularla çalışıyoruz. İki sene önce İstanbul’da final oynadık, uzatmalarda son sayı basketiyle kaybettik. Ama genellikle finallerde, dörtlü finallerde yer alan başarılı bir kadın ve erkek takımımız var. Yani bugün üniversite liglerinde Kadir Has basketbol takımıyla maç yapılacağı zaman herkes bir durur, bir kez daha düşünür. Çünkü hem kadın hem erkek takımlarımız güçlü. Bunu da her zaman çalışmaya bağlıyoruz, takım içi dinamiğine bağlıyorum ben. Çok uyumlu bir ekibiz. Takım kaptanları her sene sporcularla çok iyi bir uyum yakalıyor. Çok çalışmak, iyi bir uyum yakalamak zaten başarıyı da getiren etkenlerden birisi. Yoğun bir antrenman programımız var. Geçen sene kadın takımını kapatmak zorunda kaldık çünkü dediğim gibi çok fazla mezun sporcu verdik. 3x3’e devam ediyoruz. Kadın basketbol takımını tekrar açmak istiyorum o yüzden seçmelere mutlaka bütün öğrencilerimiz gelsin. Bu branşta da daha önce oynamamış olsa da mutlaka öğretiyoruz.

Bu sezondan beklentileriniz nelerdir?

Aysel Damar: Bu sezon erkek takımı olarak üniversiteler 2. ligde yer alacağız. Her zaman beklentimiz şampiyonluğa oynamak, bu sene mutlaka finalde yer alacağız. Kürsüye tekrar çıkmak istiyoruz. Bunun için de yoğun bir çalışma programımız var. Tekrar takımın şampiyon olacağına inanıyorum. Tek parola şampiyonluk erkek basketbolda.


Dilara Yeğin

Spor Yazarı