Fenerbahçe 5 Yıl Sonra Final Four’da

Euroleague Play-off’larında 3-6 eşleşmesi temsilcimiz Fenerbahçe Beko ve Fransız ekibi Monaco’nun kıyasıya mücadelesine sahne oldu. Sarı lacivertli temsilcimiz oldukça gergin geçen beşinci maçı uzatmada 80-79 kazanmayı bildi ve adını son dört takım arasına yazdırdı.

Tweet'i düzgün görüntüleyemiyorsanız tıklayın

Sezona Dimitris Itoudis yönetiminde önemli transferlerle iddialı giren temsilcimiz üst üste gelen istenmeyen sonuçlar ve soyunma odasındaki negatif havayı gerekçe göstererek Yunan antrenörle yollarını ayırdı ve takımın başına daha önce oyuncu olarak da formasını terleten Šarūnas Jasikevičius’u getirdi. O günden itibaren ise Fenerbahçeliler sahada çok daha ne yaptığını bilen, iyi bir kimya yakalayan bir takım görmeye başladı. Koç Šaras oyuncularının başına sihirli bir değnekle dokunmadı elbette. Lakin saha içinde değişen roller, savunma konsantrasyonundaki artış ve oyuncuların özgüvenlerindeki sıçrama kendisini hissettirdi. Üstelik koç, Barcelona kariyerinde başarılarına rağmen sınıfta kaldığı takım içi iletişim yönünden de tecrübelerinden dersler çıkarmış görünüyordu. Derken camia hocaya, hoca da elindeki grubun Final Four şansına inanmaya başladı. Son 8’e de 6. Sıradan dahil olan ve 3. Sıradaki Monaco ile eşleşen ekibimiz kimi otoritelerce şanslı görülürken kimilerince oldukça kötü bir kura çekmişti. Seri Monaco’da iki takımın da karşılıklı galibiyetleriyle başladı. Ataşehir’deki üçüncü maçı kazanan Fenerbahçe ikinci defa öne geçti ve seriyi kapatma şansını da yakaladı. Nefes nefese geçen dördüncü maçın son çeyreğinde işler ekibimizin umduğu gibi gitmedi ve seri bir kez daha Monaco’ya taşındı. Beşinci maç öncesi her ne kadar takımın kendine güveni yüksek de olsa daha önceki 18 denemede hiçbir deplasman takımı beşinci maçı kazanarak adını son dört takım arasına yazdıramamıştı.

Monaco’daki beşinci maç Final Four’u çok hakeden, çok isteyen iki ekibin düellosuna sahne oldu. Basketbolseverler bilir ki son maçlar tabiri caizse bir çamur güreşine döner, üste üste beşinci defa birbirinin karşısına çıkan ekipler rakiplerinin artılarını-eksilerini, her bir aksiyonunu adeta ezbere bilir. Farkı bazen bir top, bir an, belki de bir oyuncunun ekstra performansı belirler. İşte Nick Calathes 8 ay önce geçtiğimiz sezonki başarısızlığın faturasının kesildiği oyuncu olarak kadro planlamasında kendisine yer bulamazken bugün ve geride kalan tüm sezon boyunca o ekstra isimdi. Evet, Calathes ilerleyen yaşı ve erozyona uğrayan yetenekleriyle artık kariyerinin baharından uzakta. Ancak alçak gönüllülüğü, olgunluğu ve çelik gibi sinirleri hala oldukça diri. Maçın en kritik 2 topunu çembere atmaktan ve Euroleague tarihinin en skorer en clutch oyuncusu Mike James’i birebir savunmaktan bir an bile çekinmedi. 35 yaşında sahada kaldığı 38 dakika boyunca bulduğu 14 sayı 6 ribaund ve 4 asist onun Fenerbahçe için önemini anlatmak için yeterli oluyor. Zira bu üç temel departmanda da takımının lideri o.

Fenerbahçe 2019’dan sonra ilk kez tarihinde ise altıncı defa Final Four’a ulaşırken aynı zamanda bunu Zeljko Obradovic’siz de ilk kez başarıyor. O artık buralarda olmasa da diktiği temellerin üzerine mirasçıları Jasikevičius ve Calathes hatta bu kadronun kurulmasındaki payını düşünürsek Itoudis bir tarih inşa etmeyi sürdürüyor.


Yiğit Şen

Sports Editor