Hayatın İçinden Şiir

Toplumların duygu, düşünce veya gündelik hayatlarını yansıtmadaki başlıca araçlarından biri şiirdir. Şiir, Türk toplumu özelinde önemli bir yere sahiptir ve önemli değişimlere uğrayarak bugüne kadar gelmiş, bugün de yetkinliğini sürdürmektedir. Şiirin etkisi İslamiyet’ten önce gündelik yaşamın etkisi ile şekillenip kültürle yoğrulurken İslamiyet’in etkisiyle bu, ağır bir dile ve soyut konuların dahil edilmesine evrilmiştir. Divan edebiyatından halk edebiyatına gittikçe zenginleşen şiir türü şu an ise Cumhuriyet sonrası şiiri olarak devam etmektedir.

Gündelik hayatta şiirden daha spesifik söz etmemiz gerekirse, örneğin; İslamiyet öncesi dönemde Türkler sevinçlerini, acılarını koşuklara ve sagulara yansıtmışlardır. Bunları kopuz adı verilen aletlerle sunmuşlardır. Aynı şekilde halk edebiyatında aşk, baharın gelişi gibi hayatın içinden temalar işlenmiştir.

Türkler olduğu kadar dünya şairleri de şiirin duyguları yansıtmada mühim olduğunu ve imgelerin, söz sanatlarının, uyakların ve ölçülerin şiirdeki uyumu ve özlü anlatımı desteklediğini belirtmişlerdir. Şiir dili zaman zaman hayatın içinden basit kelimelerle oluşturulduğu gibi yoğun anlamlar içeren ve gündelik hayatta sıklıkla kullanılmayan kelimelerle de oluşturulabilir. Goethe, şiir hakkındaki düşüncesini de şu şekilde ifade etmiştir: “Şiirin konuları hiç eksik olmayacaktır; çünkü dünya o kadar büyük, o kadar zengin, yaşam o kadar değişik manzaralı ki. Hiçbir gerçek konu yoktur ki şair onu gereği gibi işlemesini bildiği andan itibaren şiirden yoksun olsun.”

Kaynaklar:
  1. https://www.turkedebiyati.org/siir-ve-sair/
  2. https://www.edebiyatciyim.com/islamiyet-oncesi-turk-siiri/
  3. https://ayvakti.net/?p=897
  4. Photo by Álvaro Serrano on Unsplash

Zeynep Kıran

Edebiyat Yazarı